18:59, 28 Mart 2024 Perşembe



Ana Sayfa > Enformasyon Rafinerisi Türleri > Ticari |

Enformatikler Ve Ticaret

Gündemler ve Deneyimler konuşukluğunu ölçebilemeden ticaret yapanlar var mı hâlâ!?

Enformatikler Ve Ticaret
Mangalda Kül Kalmadı Artık

Ticaret Odaları Başkanlarına,

Zat-ı alinizin, ticaret odamızdaki potansiyel enerjinin erimemesine, artmasına ve kinetik enerjinin ise israf ve heder edilmemesine azmettiğinizi biliyorum. O meyanda “bilgi toplumuna dönüşüm ve dijitalleşme politikalarınızla” işbu “azminize muvafık etkili ve yararlı sonuçlar almak” ilişkisini müdrik olduğunuzu da sezebiliyorum.

Odamızdaki hem zihinde hem kalemde hal-i hazır ahengi kaybetmeksizin… bırakınız kaybetmeyi bunalımsız hatta zevkle evrimleşmeyi ticaret odamıza bir hal-i tabii insicamıyla kazandırmak fırsatı saymalıdır dijital dönüşüm gündemlerini.

Bilgi toplumuna yakışan ticaret odası olmak çabası oturmak ile kalkmak arasında başlayan ve biten bir meşgale değil. Mütemadiyen cari bir gaileler manzumesidir o çaba… bir iş tutuş terbiyesi ikmalidir, şahsiyeti yeni nesillerde inşa etmektir.

Bilgi toplumuna yakışan ticaret odası meşguliyetinin içerdiği gaileler gün ve gün ilerletildikçe kolaylaşan, sevk-i tabimize yerleşen ve her yeni faslı da bir önceki faslın hasılasından hız, eminlik, isabet, cesaret bulan gailelerdir. Bu suhulet için bir usulet icabetmektedir. O kadar çok sayıda ve birbirine girift gailelerdir ki onlar, her biri, karmaşık bir organizmanın mütemmimi olan müstakil sistemlerine vaziyet etmek ustalığını kurumlaştırmak lazım gelir.

O manzaradaki güçlükler ve akametler dijitalleşmenin potasını (bir veri standardında - bilişsel referans sinir sisteminde) tekleştirme maharetine erememekten doğar. Bizi o maharete erişmekten alıkoyan, münferit projeler tatbikatıdır. Dijitalde işleyiş ve işletim; alt ve yan şubeleri teşkil eden her biri niteliksel nice pota, bir tamil takımının azaları gibi kurgulanınca ancak bir organizmaya intaç edebilir.

Şehrimizin tüccarı, sanayicisi, esnafı, sanatkarı tatbik edeceğiniz mezkür evrime gönülden uyar kılınmakla Türkiye’de ve Dünya’da parmakla gösterilir faaliyetlere başlangıç yapabilecekler sayenizde.

Mesele evrak ve vesika sayısallaştırmak potasına tekleştirilmiş dönüşüm meselesi değildir. VESİKA “saik”ten gelir malum-u aliniz. Odamızın yaptığı işin doğru tesbit edilmiş saikleri, gerçeklerin dijital dinamizm noktasından algılanmasıyla yeniden modellenmelidir. O modellemeyi önermek ve odamızın bütün ticaret sahasının dijitalleşme meşgalelerine vaziyet etmesini sağlamak istiyorum. Enformativite, konnektivite, komünitivite mezci başarımıyla odamızın evrimleşmesi çalışmasına katkı vermek, katılmak istiyorum e(n)fendim, lütfediniz.

Mesela, mezkür sinir sisteminin iletişiklik çıktısı, buyrunuz: https://bilgitoplumu.files.wordpress.com/2017/02/ekonomik-faaliyetler-ile-c3bcrc3bcnler-ec59flec59fmesi.pdf

Not: vesika – saik arasında, seslerindeki cinas ile manalarındaki müşterek “güvence” – “güvenceli sebep” çağrışımından dem vurulmuştur.

DUR, HELE Bİ' İŞİNLE KONUŞ... İŞİNİ KONUŞTUR derler mi adama?

Ne yapıyorsun? Niçin yapıyorsun? Nasıl yapıyorsun? Dur. Bu sorulara cevap vermeye geçme ama hemen. İşinle konuştun mu! En son ne zaman konuştun! O işin gereği ne? Gerçek bir iş mi o, gerçekten bir iş midir yaptığın? Geçerli bir iş olduğu nelere dayanıyor o işin? Gerekten gerçeğe ve ayrıca gerekten geçerliğe inkitali açıklayan cevaplarını sınayabilir misin, yani gerekgerçekgeçerli ilhadın tutarlıysa bile o tutarlığı; gerçeklerinin içindeki gerekleri ve ayrıca geçerlerinin içindeki gerekleri teşhis edip de o teşhislerini, ilk gerekler manzumene ekleyerek tesbit edebiliyor musun?

Ee, daha daha ne haberler veriyor işinle konuşman? Yani demem o ki, bu noktaya kadar sen konuştun. İşi konuştur bakalım şimdi. Bu işi yapmalıyım dedin. Şöyle şöyle bir iş yapmalıyım dedin. Yaptığım iş şöyledir böyledir dedin. Dedin dedin ama, işinle konuşman işinle konuşukluğa geçmek ihtiyacını aşikar ettiriyor mu? O iş, yerindelik şartlarım şunlardır ve de şunlardır diyordu zaten hep. Hiç işitiyor muymuşsun ayan oldu mu? O iş, yeterlik – yetmezlik terazim şunlardır ve de şunlardır göstermeye başladı mı, hiç görüyor muymuşsun tebarüz etti mi?

Tam da bu noktada bir altyapıdan bahsedebilinemez şekilde; iş yerine telaşelerle meşgul olduğumuz gerçeği önümüze çıkıyor. O altyapı nedir? Müteşebbisin, politikacının, bürokratın, iştigal erbabının “kıymet yaratmakta ve yaşatmakta başta gelen” nedir sorusuna mukabil bir şey ifade edecek olan iradeye yön verici bilginin hem sıhhatini ve kullanılabilirliğini hem o dört sıfatı taşıyan zevatın kurumlarının ortak dili konuşabilirliklerini sağlayan bir altyapıdan bahsedebiliriz ancak: Kişi terbiyesinden tutun da sosyal tesisata, tertibata ve teçhizata varana kadar genişleyen bir altyapıdan…

Kararların konusu, kişiyi, o karara dair işinin bütününe nüfuz ettiren 3G 2Y soruşturmasından, konuşukluğundan doğan cevaplara dokundurmaktadır, dokundurmalıdır. Kararın ve hükmün tayininde yani işin başında, seririnde, seyrinde ve sonunda olmak üzere dört safhada “hangi ölçüye göre” muayenesine kriter sunan bir “usül cihazlanmasını” yadsımaması, küçümsememesi lazım en evvel şiddette Türkiye’nin.

Böyle gelmiş öyle gider, e bi’ şekilde yürür, benimle gelir benimle gider kanıksaması işledi şimdiye kadar ama hiçbir iş yürümedi, çünkü nice zaman iş işlenmedi Türkiye’de. Türkiye’de işleyen şey nice zaman bir iş değildi. Rejim ve ritim ne olursa olsun işini yaparken daima;

  • o esnada lazım olan bilgi
  • ve o bilgiden dolayı hesaba katılması doğan bilgi
  • ve işin doğurduğu bilgi
  • ve başka işlerden doğan bilgiyle bağlantı bilgisi

olmak üzere bütün zihin ve amel rejiminde-ritminde içkin aynı/kadim teemmül ve aynı/kadim zarf vardır sorumlusunun önünde. Ki, bilgiyi işleyen ve işi bilgiyle işleyen sistemler işbu haileyi ve gaileyi haiz olmalıdır. Aksi halde extreme ya da limited meşguliyette ısrarcılık sürer ama işler durur, ölür.

Bu sözler, ne iş yapılacağı ve ne kadar kıymet yaratılacağına odaklı takip ediliyor/edilecektir ister istemez. Ama sırf kazanımların ve iştigalin değil, kaybın ölçümü de ko­nuya dahildir. Yani amaçların, olayların, sonuçların, nesnelerin tasrihi, bu bakımdan da, önyargılı bakışa bile “nesnelliği” kullandıracak denli velüttür. Tasrih bu gücünü de “tashih edici”yi bul­durma kabiliyetinden almaktadır. Aksi halde icracı “ben yap­tım oldu” deyici olup çıkabiliyorsa, “ne kaybım olacaktı ki canım” diyebilmek şansına dayandığı içindir o. İzahı… alternatif planların birbirlerine izahtan kaçmalarına gerek bırakmayacak kadar izahı hazırlayıcı gücü ile sarih bilgileşme; he­deflerin, mesela iktisadi ve sosyal nitelik farklarından dolayı hedeflerin farklılığını, teğetlerini, kesişmelerini, uyuşmazlığını netleştirir. Bu bakış açısına muttali olana ancak “külfet” de “feda” da ayan olur, tebellür eder.

Senin işini konuşuyor herkes ama sen işini konuşanlarla konuşamıyorsan bi'de şuraya bak istersen: http://www.gundemmedyam.com/file/sosyal-devinim-markalar.pdf



İlgili Konular ⟩ » Enformatik Konnektörler


İlgili Haberler